Yorgun Şehir, Yorgun Siyaset

Hiçlik…

Yıkılan binalar kaldırıldığında ortaya çıkan boşluk bende bu duyguyu uyandırdı: Hiçlik…

Öylesine büyük boşluklar oluşmuş ki şehrin merkezinde, uçsuz bucaksız boş alanlar sanki bu şehirde hiçbir şeyin olmadığı hissi uyandırıyor.

Depremin perişan ettiği şehir yorgun, insanlar yorgun, hayat zor.

Zor günlerin yaşandığı bu yorgun şehirde siyaset de yorgun. Her partinin kendi içinde şiddetli çekişmeler, kavgalar, ayrılıkları yaşanmış.

Depremden hemen sonra girilen Cumhurbaşkanlığı seçiminde katılım iyiydi ancak bu seçimde katılım eskisi kadar yüksek olmayacaktır.

Siyasette Büyük Kargaşa

Sanırım tüm ülkede Hatay seçim süreci en çok konuşulan, en çok tartışılan konulardan biri oldu. Gittiğim şehirler içinde Urfa ve Hatay siyasi kargaşanın, alt üst oluşların en önde giden iki şehriydi bana göre.

CHP, Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ı aday gösterip, geri çekip, sonra tekrar göstermesi en büyük tartışma konusuydu. Sonra Savaş’ı protesto görüntüleri, tepkiler medyanın ilgi gösterdiği konu oldu.

Ardından Gökhan Zan olayı patlak verdi. Hatay bir kez daha tartışma ve kargaşasıyla gündeme oturdu.

Yaralı şehir bir de siyasette hiç de sevimli olmayan konular yüzünden hırpalandı. Seçmen tüm bu tartışmalardan usanmış, sandığa gitmeme eğilimi artmış gözüküyor.

Gökhan Zan: “Komplo kuruldu, partim bana sahip çıkmadı.”

Gökhan Zan deprem esnasında şehri için gösterdiği çabalarla bir farkındalık yarattı. Arından İYİ Parti’den Milletvekili adayı oldu ama seçilemedi. Sonra da Türkiye İşçi Partisi’den Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı adayı oldu. Ondan sonra da olaylar bir biri ardına patlak verdi.

Ortaya çıkan ses kayıtları, geri çekilme tartışmaları, para alma iddiaları bir türlü durulmadı. Sonunda TİP Gökhan Zan’ı geri çektiğini açıkladı. Hem de Gökhan Zan savcılığa kendisi hakkında şantaj yaptığını iddia ettiği insanlar hakkında suç duyurusunda bulunduğu sırada. Gökhan Zan’a en çok dokunan konulardan biri bu oldu.

Defne ilçesinde bir miting düzenleyecekti, orada buluştuk Gökhan Zan ile. Küçük bir grup toplanmıştı. Kardeşi, eşi, akrabalarıyla oradaydı ve çekilmeyeceğini ısrarla anlatıyordu oradakilere.

Bakın bir ay önce başladı bu işler. Partime dedim ki bana şantaj yapılıyor, ses kayıtları, kasetlerden bahsediliyor. Geri çekilmemi istiyorlar. Parti yetkilileri ‘siyasete hoş geldin, olur böyle şeyler’ diyerek önem vermedi buna. Fakat gariplik şuradaydı; parti genel başkanım, yetkililer benimle hiç miting yapmadı, yana yana görünmekten kaçındılar. Daha olaylar olmadan ben bunları yaşadım ve doğrusu çok garibime gitmişti o zaman. Sonra montajlarla, yalanlarla bana komplolar kuruldu. Benim geri çekilmemi isteyenlerin başında Lütfü Savaş geliyor. Onun da içinde bulunduğu insanlar bu komployu kurdu. Ben suç duyurusunda bulundum savcılığa. O dakikada TİP sosyal medyadan açıklama yaptı ve bana destek olmayacaklarını açıkladı. Haberim yoktu bundan. Bir kere bile partiden beni arayıp soran olmadı nedir bu iddialar diye. TİP bu konuda bir pazarlığın içinde mi, CHP ile anlaşma yaptılar da mı bana sahip çıkmadılar, açıklanmaya muhtaç iddialar var. Ancak ben seçime gireceğim, asla geri çekilmeyeceğim.

Oy Pusulasında Adı Var ama Partisi Desteklemiyor

TİP, Gökhan Zan’ı geri çekse de, desteklemeyeceğini açıklasa da bunun hukuken bir karşılığı yok. Oy pusulalarında TİP logosu altında Gökhan Zan’ın adı gözükecek, aldığı oylar resmi olarak sayılacak. Fakat TİP Hatay’da kendi logosu altında yazan isme oy vermeyin diyor taraftarlarına. Gökhan Zan ve yakın çevresinin iddiası şu:

CHP ile TİP anlaştı. Samandağ ilçesinde TİP adayı, Büyükşehir’de Lütfü Savaş desteklenecek diyorlar.

Gebze için de benzer bir iddia var.

İddiaların somut bir delili olmasa da seçim gecesi Samandağ ve Gebze ilçelerinde CHP oylarında sert düşüş, TİP oylarında olağan dışı artış görülürse bir anlaşma olduğu söylenebilir.

Fakat ne olursa olsun, Gökhan Zan oyundan düşmüş gözüküyor. Krizlerden önce anketlerde % 10-12 oy aldığı gözükürken şimdi bu rakam çok aşağılara düşmüş.

Bana göre %2 oy alırsa büyük başarı sayılabilir.

Lütfü Savaş’ın Yereldeki Gücü

Deprem sürecinde Hatay’a geldiğimde birkaç kere görüştüm Lütfü Savaş ile. Yerel siyasetçiler içinde en dikkat çeken isimlerden biri bence. Eski AK Partili, ülkücü kökenli ama CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkanı.

Başkanlığı süresince de MHP tabanıyla irtibatını hiç koparmadı, her fırsatta destek oldu. CHP genel merkeziyle de arası hep sorunlu oldu. Zaten Lütfü Savaş Kemal Kılıçdaroğlu’nu açıktan desteklemişti.

Bu sebeplerle aday gösterilmedi ancak Savaş yerel siyasetteki gücünü gösterip genel merkezi geri adım attırdı ve yeniden aday oldu. Eğer aday yapılmasıydı bağımsız seçime girer kendi kazanamasa da CHP’ye kaybettir ve AK Parti şehri geri alırdı. Bunu gördü Özgür Özel.

Fakat tüm bu olaylar Lütfü Savaş’ın yıpranmasına, zaten yorgun olan seçmenin sandığa gitmemesine neden olacaktır.

Deprem sonrası gezdiğim bazı Alevi köylerinde Lütfü Savaş’a tepkilere de çok sık rastlamıştım.

Lütfü Savaş Gökhan Zan’ın oyundan düşmesinden sonra rahatladı kanımca. CHP, TİP ve DEM seçmenlerinden kızgın olanların gidecekleri adres kalmamış olacak. AK Parti’ye zinhar vermeyeceklerine göre ya Lütfü Savaş’a oy vermek zorundalar ya da sandığa gitmeyecekler.

AK Parti Adayı: “Şehirde hal, mezbaha ve düzgün bir otogar yok.”

AK Parti’nin Hatay’da çalkantılı günler yaşamış bir teşkilatı vardı. Bu seçimde biraz daha durulmuş, küskünlükleri bir kenara bırakmış gözüküyorlar.

Ova köylerinden birinde Büyükşehir Adayı Muhammet Mehmet Öntürk ile buluştuk. Eski milletvekili ve Kırıkhanlı olan Öntürk yerel ağızla konuşan, köylülerle son derece rahat iletişim kuran ve enerjik biri olarak dikkatimi çekti.

Lütfü Savaş’ın şehre bir katkısı olmadığını anlatıyordu köylülere. Şehirde mezbahanın, tarımla uğraşan yoğun bir kesim olmasına rağmen bir halin olmadığını söyledi. Bunların depremde yıkıldığını sandım. Öntürk detayları anlattı:

Depremde yıkılmadı. Tarım şehrinde bir halimiz yok. Hayvancılık yapan köylerimiz var mezbaha yok. Otogarımız 20 yıl önce yapılmış. Şehre hizmet etmiyor belediye. Tamam depremde olur böyle diyeceksiniz ama deprem öncesi yoktu hizmet. En azından şu toz toprak içindeki sokakları yıkasa bile bir hizmet.

Bu sefer seçimi kesin olarak alacağız. Ve bakanlıklarımızla el ele verip şehri ayağa kaldıracağız. Yaptırdığımız anketlerde 0n puan önde gözüküyoruz. Seçimi rahat kazanacağız.

Çelişkili Anketler, Başa Baş Giden Seçim

Hatay’ın kendi özel etnik ve dini yapısını bilmeyenler burayı uzaktan okuyamaz. Bence anketler de bu yüzden çelişkili. Bazı anketlerde AK Parti on puan önde, bazılarında CHP önde. Bu çelişkinin nedeni anketlerin çoğunun telefonla yapılması. Doğru cevaplar aldıklarını düşünmüyorum.

CHP ve AK Parti arasında bu kadar büyük farklar olmadığını sahadan tecrübeli isimler de görüyor. Ancak önceki seçimde 13 puan fark atan Lütfü Savaş’ın ekibi durumun bıçak sırtı olduğunu kabul ediyor. Lütfü Savaş ile görüşmek istedim anacak programlarımız uymadığı için görüşemedik.

MHP Kritik Rol Oynuyor

2019 Seçimlerindeki ittifaklar, adayların durumu bu seçimde benzer değil. MHP-AK Parti ittifak halinde burada.

2023 Milletvekili seçimlerinde AK Parti 33.54, MHP 12.24, CHP 28.55 oy aldı. Aslında AK Parti-MHP oylarının toplamı % 46 ediyor ve büyükşehiri rahat alabiliyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde bu ittifak gerçekleşmişti. % 48 oy aldı Erdoğan. Ancak söz konusu yerel seçim olduğunda bu durum gerçekleşmiyor. Burada yerel dengeler, iki parti arasındaki yerel sorunlar, etnik köken ve coğrafi aidiyet devreye giriyor.

“Dağın O Tarafı, Dağın Bu Tarafı”

Urfa, Adana, Mersin, Adıyaman ve bir çok ilde gördüğüm yerel etkenler Hatay’da daha belirgin şekilde seçimleri etkiliyor. “Dağın o tarafı, dağın bu tarafı.” diye tanımlanan coğrafi ayrım, şaşırtıcı şekilde sandığı etkiliyor, parti aidiyetini ortadan kaldırıyor. Dağın bu tarafında Antakya merkez, o tarafında Kırıkhan, Arsuz, İskenderun vb. ilçeler var. Antakyalı biri dağın o tarafına o vermiyor mesela. 2019 seçimlerinde AK Parti dağın o tarafından aday gösterdiği için seçimleri açık ara farkla kaybettiği söyleniyor.

İşte burada yerel siyasi aktörlerden çok genel merkez siyasetçilerinin müdahalesi şehirdeki bu dengeleri bozabiliyor.

Sonuç

Antakya ilçesi AK Parti Başkan adayı İbrahim Naci Yapar ve Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Öntürk anketlere bakarak seçimleri rahat alacaklarını söylüyor. Hatta bazı milletvekilleri on puan fark atacaklarına dair benimle iddiasına girdiler.

Fakat Hatay’da telefonla yapılan anketlerin tam olarak sahayı yansıttığı kanaatinde değilim. Lütfü Savaş ülkücü kökenli olduğu için MHP ve AK Parti içinden oy çektiği, CHP’nin adayı olarak da Alevilerden oy aldığı için seçimlerde avantajlı.

Fakat CHP Genel Merkezi müdahalesi, Gökhan Zan olayı Lütfü Savaş’ın insicamını bozdu ve seçimi zora soktu.

Seçimlerin birkaç puanla el değiştireceğini söyleyebiliriz. Kesin olarak bir tarafın kazanacağı kanaati oluşmadı bende.

Kemal Öztürk