Yeniden Refah Partisi’ni kurulduğu günden beri takip ediyorum. Milli Görüş Hareketi’nin doğurduğu aktif 5 partiden biri.
Fatih Erbakan babasının siyasi mirasının gerçek temsilcisi olduğu iddiasıyla başlamıştı parti çalışmalarına. Saadet Partisi ile büyük tartışmalar yaşadı.
Son Seçimden Başarıyla Çıktı
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Saadet, Gelecek ve Deva partilerinin yaptığı hataların neredeyse hiçbirini yapmadı Yeniden Refah. Muhalefeti seçti ama CHP ile yana yana olmayarak diğerlerinden ayrıştı.
Daha stratejik hamlesi ise şu oldu: Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ı destekledi ama kendi listeleriyle milletvekili seçimlerine girdi.
AK Parti’ye kızan tüm muhafazakar seçmenin oy pusulasında gideceği adres böylece Yeniden Refah Partisi oldu.
% 3’e yakın oy alarak bir anda muhafazakar siyasi partiler içinde bir numaraya yerleşti.
5 Milletvekili çıkardı ama kendi bileğinin hakkıyla aldı bunu. Böylece diğer muhafazakar partilerin CHP listesinden kazandığı 15-20 vekilden daha kıymetli görüldü.
Cumhur İttifakı’nın bir parçası gibi görünüyorlar ama iktidarı eleştirmekten de geri durmuyorlar.
Kısacası başarılı siyaset yaptılar şimdiye kadar.
AK Parti Küskünleri Üzerine Strateji
Yeniden Refah Partisi’nin bu yerel seçimdeki stratejisi ilk başta, bazı il ve ilçeleri almak kaydıyla Cumhur İttifakının içinde yer almaktı. İstediği iller arasında Sakarya, Kocaeli, Malatya vardı. İstanbul’daki ilçelerden Sultanbeyli, Sultangazi, Arnavutköy… Ankara’da da Pursaklar ve Mamak’ı istedi.
Tabii bu kadar önemli il ve ilçeleri vermedi AK Parti. Görüşmeler de kesildi.
Aslında AK Parti içinde bir süreden beri Yeniden Refah ve HÜDAPAR ilişkisi sorgulanıyordu. Bu iki partinin AK Parti içinden oy çekmesi parti teşkilatlarında rahatsızlık yaratmış ve genel merkeze iletilmişti. Bu nedenden olsa gerek, her iki partiyle ittifak yapmaya çok hevesli davranmadı AK Parti yönetimi.
İki parti de resti görüp kendi adaylarıyla seçime girme kararı aldı.
Görüşmelerin kesilmesi üzerine Yeniden Refah Partisi’nin stratejisi küskün AK Partililer üzerine odaklandı demek yanlış olmaz.
Küskünler stratejisi doğru mu?
Elazığ ve Malatya’da AK Parti teşkilatlarının dilinde hep “Yeniden Refah meselesi” cümlesini duydum.
Elazığ’da ise beni şok eden konu, Yeniden Refah Partisi’nin il ve ilçe adaylarının neredeyse tamamının AK Parti’den geçmiş olması.
Malatya’nın bazı ilçelerinde de benzer durum var.
Henüz gitmediğim Urfa ise sanırım bu geçişkenliğin ve tartışmanın zirvesini yaşıyor.
Saha çalışması yaptığım Diyarbakır ve Batman’da HÜDAPAR Ak Parti küskünlerini aday göstermedi ama küskün tabanın oylarına talip oldukları belli oluyordu.
Fakat Yeniden Refah Partisi’nin önemli bir ismi, “görünen tablo bizim teşkilat içinde de sorunlara neden oldu” dediğinde ışık yandı zihnimde.
Küskünler stratejisinin parti açısından zararlı olduğunu düşünenlerin sayısı hiç de az değilmiş, sonradan öğrendim.
Yeniden Refah Partisi Teşkilatları Rahatsız
Yerel seçimlerdeki adaylık stratejisinden rahatsızlığını dile getiren ve bu nedenle istifa eden İstanbul Milletvekili Suat Pamukçu sorunun ilk işaretini verdi aslında.
Ancak bunun spesifik olarak AK Parti küskünü adaylar için olduğundan emin değilim. Daha genel bir tepki sanki.
Asıl rahatsızlık, kurulduğu günden beri şehirlerde canla başla çalışan Yeniden Refah teşkilatı üyelerinde. Örneğin Elazığ ve Malatya’da bu kişilerle konuştum.
Şöyle diyorlar:
“Biz kendi kadrolarımızı göstermeyeceksek, eleştirdiğimiz AK Partili isimleri başkan adayı yapacaksak, bağımsız parti olma iddiamız nerede kalıyor? Teşkilat üyelerimiz çalışıp çalışıp sonunda başkanlık koltuğunu mücadele ettiği isimlere teslim edince motivasyonları ciddi oranda düşüyor. Bu durum gelecekte ciddi bir sorun yaratacak.”
Urfa ve Elazığ’da oldukça dominant olan AK Partili adaylar, Yeniden Refah’a geçince ilçe adayları ve meclis üyelerinin seçimlerine de doğrudan müdahale ettiler. “Kazanmam için bunları yapmamız şart.” diyerek ikna ettiler partiyi. Tabii seçtikleri adaylar da kendileri gibi AK Parti küskünleri.
Bu da ciddi bir krize neden oldu aslında.
Erdoğan’ın Tepkisi, Fatura YRP’ye Kesilecek
Sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan Yeniden Refah’ın partisinden küskünleri aday göstermesine ve oy çekmesine isim vermeden tepki gösterdi: “Bize kaybettirmek için çalışan partiler ortaya çıktı. Bunun adı siyasi şantajcılıktır. Milletimizin zübük siyasetçilere itibar etmeyeceğine inanıyorum.”
Fatih Erbakan da gecikmeden cevabını verdi.
“Kimseye kaybettirmek ya da kazandırmak için seçime girmiyoruz.”
Ne kadar böyle söylese de, seçimde oyları düşerse AK Parti ilk faturayı Yeniden Refah’a kesecek.
Hele İstanbul’u alamazlarsa bu fatura epey yüklü olacak.
İttifak Yapısının Karmaşıklığının Sonucu
Siyasetteki yeni ittifak yapısının karmaşık ve sorunlu yapısının tezahürü yaşanıyor bir anlamda.
Yeniden Refah Partisi ve HÜDAPAR ile ittifak yapmaya gönülsüz olan AK Parti’ydi, şimdi bu partiler seçime kendi adaylarıyla girip AK Parti’den oy çekiyorsa bunun suçlusu kim olabilir?
Bu partiler kendilerine oy veren AK Partililere istemiyorum mu diyecek?
Cumhurbaşkanlığında ittifak yaptı ama yerel seçimde yapmadı diye aday göstermemeli mi?
Burada bir çelişki içine girer siyaset.
Fakat şu sözü de duydum bir Yeniden Refahlıdan:
“İstanbul’da aday çıkarmasaydık İç Anadolu’da daha rahat edecektik. Seçmen İmamoğlu’na kazandıracağız bu halimizle diye düşünüyor. Bu da bize kızgınlığı arttırıyor.”
Küskünler Üzerine Kurlu Siyaset Yanlış
Uzun vadeli düşününce AK Parti ya da başka parti küskünleri üzerine kurulu bir politika partiyi başarısızlığa sürükler.
Belki birkaç yerde iddialı adayı partilerine transfer edebilirler ama onlarca şehirde küskünleri partiden aday göstermek, parti teşkilatlarında ciddi hayal kırıklığı ve atalet yaratır.
Yeni siyasete girmek isteyen gençler nasıl yer bulacak o zaman? Partiye emek vermiş insanlar sonunda bu emeklerinin karşılığını alamadığında aynı hayal kırıklığını yaşarlar.
Siyasette temiz ve yeni sayfa açmak, ancak yeni ve yıpranmamış isimlerle mümkün olabilir.
Deva ve Gelecek Partilerinin kuruluş aşamasındaki en ciddi tartışmalardan biri buydu.
Anadolu’da “AK Parti’nin aynısı, aynı insanlar.” diye çok eleştiri duydum bu iki parti için.
Şimdi Yeniden Refah benzer bir etiketleme ile karşı karşıya kalacaktır.
Sonuç itibariyle şurası kesin gözüküyor, seçimlerden sonra AK Parti ve Yeniden Refah arasında ciddi bir tartışma ve ayrışma başlayacaktır.