Hükümette göre yaptığım dönemlerde birkaç defa Beyaz Saray ve Kongre’de resmi görüşmelere katılmıştım. En sıkıntılı zamanlar Obama ve Bush zamanında oldu sanırım.

Obama Türkiye’ye geldiğinde kendisiyle tanışma fırsatım olmuştu. Çok havalıydı ve insanlarla garip bir iletişim şekli vardı.

Türkiye ABD ilişkilerinde sanırım o “havalı tavır” genelde belirleyici rol oynuyor.

2005 yılında Beyaz Saray’da Başkan Bush’un danışmanı benim de içinde bulunduğum toplantı heyetine şunu demişti: “Ortadoğu’da sanki bayrak sallıyorsunuz. 1 Mart’ta ABD askerinin ülkenizden geçmesi için tezkereye izin vermedi Meclisi’niz. ABD karşıtı kitaplar, filimler yayınlanıyor, demeçler veriliyor. Ne oluyor size?

Üstten bakan, bizi rahatsız eden bir konuşmaydı.

O zaman genç bir siyasi danışman olarak ben de cevap verme ihtiyacı hissetmiştim: “Türkiye artık kendi çıkarlarını öne çıkartarak dış politika yapıyor. Yayınlanan kitaplar ve filmlere gelince, sizin Hollywood ürünlerinizin yanında lafı bile olmaz.

ABD Bağımsız Devlet Sevmez

Önceki hafta Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın ABD’ye gittiklerinde o günleri hatırladım.

Dışişleri Bakanı Fidan ABD ile yeni bir sayfa açmak için ümitli olduğunu açıkladı.

Şu anda özellikle geldiğimiz aşamada yenilenmiş bir psikolojiyle, daha pozitif bir gündemle, yeni bir sayfa açarak yolumuza devam etme imkânı var. Krizleri yönetme konusunda iki ülkede de hafıza ve refleks var. Şu anda yaşadığımız sorunları bir taraftan yönetirken diğer taraftan iki ülkenin üretebileceği ortak potansiyeli ve fırsatları da hayata geçirmek önem taşımakta.

Aslında ABD’nin Türkiye ilişkileri bir konumlandırma sorunundan kaynaklanıyor. Tıpkı Obama ya da Bush’un danışmanındaki ruh hali gibi, Türkiye’ye tepeden bakan, her istediğini yaptıracağını düşünen tavır yüzünden ilişkiler düzelmiyor.

ABD Türkiye’nin artık bölgesel bir güç olduğunu, kendi bağımsız ekonomisi, dış politikası ve savunma sanayinin olduğunu kabul etmiyor.

Trump “Bir Tiwit atarım ekonomisi çöker.” diyerek saygısızca tehditlerde bulunmayı kendinde hak görüyor.

Başkan Biden seçilmeden önce “Muhalefeti destekleyip Erdoğan’ı devirmeliyiz.” diye bir ülkenin iç işlerine karışmayı normal görüyor.

ABD tüm devletlerin kendine bağımlı olmasını ister, bağımsız devlet sevmez.

Bir Devlet Üç Alanda Bağımsız Olursa Darbe Olur

Büyük devletler küçük ülkelerle ilişkilerini bağımlılık ve fayda üzerine kurar. Buna “uydu devletler” denir.

Küçük bir devlet, ya da zayıf bir devlet uydu devlet konumundan çıkmak istiyorsa 3 alanda bağımsız olması gerekir:

  1. Kendi kendine yeten bağımsız bir ekonomi.
  2. Ordusunun ihtiyacını karşılayacak bağımsız savunma sanayi.
  3. Ülkesinin çıkarlarını düşünen bağımsız bir dış politika.

Bir uydu devlet bu üç alanda bağımsız olacak girişimlerde bulunmuşsa, bunlardan bazılarını başarmışsa o ülkede darbe yapılarak statüko korunmaya çalışılır.

Türkiye’nin başına geldi bu. 15 Temmuz 2016 darbe girişimin sebebi tam olarak buydu.

Darbeyi FETÖ terör örgütü yapmaya kalktı ve FETÖ Lideri ABD’de koruma altında tutuluyor.

ABD’nin Tutarlı Bir Ortadoğu Politikası Yok

ABD dış politikasının uzun süreden beri stratejik olmadığını ve son derece başarısız olduğunu savunuyorum.

Afganistan’dan kaçarak ayrılan ABD askerlerinin görüntüleri, son başarısız dış politikasının en ikonik görüntüsüydü.

ABD’nin derinlikli, uzun vadeli, akılcı, karşılıklı çıkarlar üzerine kurulu bir Ortadoğu planı yok. İsrail’i merkeze alan korumacı bölge politikasının haricinde, her an her şeyi yapabilecek bir tutarsızlığa sahip.

50 yıllık stratejik ortağı Türkiye’nin baş düşmanı PKK terör örgütüne Suriye’de butik bir devlet kurdurmaya kalkıyor.

Bir başkan İran’ı düşman ilan ederken, diğeri dost ilan edebiliyor.

Irak’ta, Lübnan’da, Suriye’de, Mısır’da bulunduğu sürece kargaşa, iç çatışma, darbe bu ülkelerden eksik olmadı.

Bu tutarsızlıklar yüzünden Ortadoğu tam bir kaos yaşıyor.

Türkiye ile Yeni Sayfa Zor

ABD bakış açısını değiştirmediği sürece Türkiye ile yeni sayfa açması çok zor. Suriye’nin kuzeyindeki YPG’ye kurdurulmak istenen butik devlet en büyük baş ağrılarından biri.

İkincisi ise Türkiye’de darbe yapmaya kalkıp 252 kişiyi şehit eden FETÖ terör örgütünün liderinin ABD’de Pensilvanya’da bir villada kalması.

Fakat başından beri söylediğim konu en ciddi sorun:

ABD; Türkiye ile eşit bağımsız ülke statüsünde, karşılıklı çıkarları düşünerek bir ilişki kurmak zorunda.

Bunu yapmadığı sürece yeni beyaz sayfa açılması mümkün değil.

Kemal Öztürk

aljazeera.net