Güven duymalı mıyız?

Birçok okurum enflasyon ve TÜİK tartışmaları süresince bana eski yazılarımı hatırlattı. 25 Aralık 2021’de TÜİK’e giderek enflasyon hesaplamalarını görmüş ve izlenimlerimi habertürk.com.tr de iki günlük yazı dizisi olarak yayınlamıştım. Bu yazıda TÜİK’i akladığımı söyleyenler, şimdi yaşanan tartışmaları işaret ederek bir cevabımın olup olmadığımı soruyorlar.

Var tabi…

Çok Tartışılan Röportaj

Dönemin TÜİK Başkanı Prof. Sait Erdal Dinçer ilk röportajını bana vermişti. Tüm ekibini toplamıştı. Aklıma gelen tüm soruları sormuştum. Oldukça şeffaf ve açık bir röportaj gerçekleşmişti.

Yazımda Prof. Dinçer ve ekibi bana güven vermiş ve rakamlarla oynamanın bu başkanla mümkün olmayacağını yazmıştım.

Yazı dizisi o günlerde çok konuşulmuş, televizyon programlarına konu olmuş, binlerce sitede alıntılanmış ve büyük tartışma yaratmıştı. Beni eleştiren, TÜİK’i akladığımı söyleyen de; TÜİK’in verilerle oynamadığına ikna olan da çok olmuştu.

Yazı dizilerinin linkleri:

https://www.haberturk.com/son-dakika-tuik-baskani-sait-erdal-dincer-sorulari-yanitladi-3295938

https://www.haberturk.com/hangi-enflasyon-rakami-dogru-3296779

TÜİK’e hâlâ kefil oluyor muyum?

Yazının sonunda vardığım sonuç şu olmuştu: Prof. Sait Erdal Dinçer kuruma siyasi müdahale yaptırtmayacak kadar omurgalı, meslek namusu olan bir başkandır. Kuruma müdahale edilmek istenirse engel olur, olmazsa istifa eder.

Nitekim benimle röportaj yaptıktan 1 ay sonra, 22 Ocak 2022’de görevden alındı. Aslında baskı gördüğü için istifa etti. Yerine bugünkü Başkan Erhan Çetinkaya getirildi.

Sait Erdal Dinçer kurumun başında olduğu sürece TÜİK’in enflasyon verilerine güveneceğimi ancak başkan giderse durumun değişeceğini yazmıştım.

Sadece Başkan değil, başkanın ekibinden kritik görevde bir çok kişinin yeri değişti. TÜİK’in büyük itibar kaybettiğini, bunun sonuçlarının ülke için iyi olmayacağını ifade ettim.

Bugün yaşadığımız tartışma, eleştiri, kaotik durumun nedeni işte o gün başlamıştı.

Kurum şeffaf olmaktan uzaklaştı, içe kapandı ve üzerindeki şüpheleri çoğalttı.

TÜİK’e bu haliyle güven duymuyorum ve başta enflasyon rakamları olmak üzere bazı rakamlarına şüphe ile yaklaşıyorum.

Bu arada alternatif enflasyon rakamları yayınlayan ENAG’a gitmiş başkan Prof. Veysel Ulusoy’la da röportaj yapmıştım. ENAG o gün bana güven vermemişti, bugün de hala güven vermiyor.

ENAG röportaj linki:

https://www.haberturk.com/enagrup-enflasyonu-dogru-olcuyor-mu-3415184

TÜİK’in Rakamlarla Oynaması Suç Olmalı

TÜİK ülkenin referans kaynağıdır. Tüm kurumlar, tüm şirketler, tüm yapılar ona bakarak hiza alır. 85 milyon insanın yaşamını doğrudan etkileyen en ciddi kurumlardan biridir. Bağımsızlığı, tarafsızlığı, saygınlığı bu nedenle hayati önem taşır. Merkez Bankası gibi ülke ekonomisini etkileyen kritik bir kurumdur.

Fakat en hassas konu şudur: Emeklinin, memurun, yetimin, şehit yakınlarının, gazilerin, işçilerin ne kadar maaş alması gerektiğine, ne kadarla geçineceğine TÜİK karar veriyor. Bu aslında hiçbir insanın taşımak istemeyeceği kadar ağır bir yük ve vebaldir. Yani rakamları yanlış hesapladıklarında milyonlarca insanın alacağı maaşın düşmesine, hayatlarının, çocuklarının, torunlarının, yakınlarının yaşamlarının etkilenmesine neden olacaktır. Bu çok büyük bir vebal. Bu cümleleri TÜİK ekibinin yüzüne karşı söylemiş ve kul hakkı yememek için rakamlara müdahale ettirmemelerini söylemiştim.

Bugün aynı şeyi söylüyorum, enflasyon ve benzeri kritik rakamlarla oynamak ülkenin tamamının ayarını bozmak, milyonlarca insanın rızkıyla oynamak, ülkede kaotik bir ortam oluşmasına neden olmaktır.

Bu yüzden TÜİK için ayrı bir kanun çıkartıp, bağımsızlığını, yönetim özerkliğini güçlendirmeli ve rakamlarla oynanması halinde, sıralı olarak tüm yetkililere ceza verecek bir düzenleme yapılmalı.

Başka türlü bu tartışmaların bitmesi mümkün değil.

TÜİK Kapılarını Açıp Hesaplama Yöntemlerini Göstermeli

Mevcut yönetim şu anda devam eden tartışmaların durulması için TÜİK kapılarını uzmanlara ve ilgili yazarlara açmalı.

Tıpkı Prof. Said Dinçer’in yaptığı gibi tüm ekip toplanarak gelen bütün soruları cevaplamalı. Hesap yöntemlerini, enflasyon rakamlarında kullanılan verileri şeffaf biçimde göstermeli.

Bir kurum içe kapanmışsa, iletişime kapalıysa, sorulara cevap vermiyorsa o zaman sakladığı, korktuğu bir şey vardır. İnsanlar başka türlü düşünmezler.

Ancak TÜİK’in kaybettiği itibar ve güveni yeniden kazanması için bana göre kanuni düzenlemeyle kurum tekrar yapılanmalı ve yönetim değişikliğine gidilmeli.

Başka türlü bu tartışmalar bitmez.

Kemal Öztürk