Etrafınıza bakın. İki insan tipi göreceksiniz.
Biri siyasetin ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, ötekileştirişi dilini taklit eden, sağa sola savrulmuş insan tipidir. Bu insanlar savunduğu siyasi partinin, ideolojinin, politikanın koşulsuz savunucusu, mütemadiyen alkışlayıcısı, yanlışını göremeyen, eleştiremeyen agresif militan insanlardır. “Militan siyasetçi, militan gazeteci, militan akademisyen, militan kanaat önderi…”
Diğeri ise doğruya doğru, yanlışa yanlış diyen “makul insan” insan tipidir. Makul siyasetçi, makul gazeteci, makul akademisyen…
Ne yazık ki uzun süredir medyayı, siyaseti, kamuoyunu militan insanlar domine ediyor.
Makul insanlar şaşırtıcı şekilde ortada yok, sesi duyulmuyor, itibar görmüyor.
Muhalefetin ya da iktidarın erkanları, mikrofonları, konferans salonları makul insanlara kapalıydı.
Hepsi spekülatif konuşmaları, tahrik eden üslubu, ayrıştıran ve ötekileştiren bakış açısıyla militan insanlara alan açtılar.
Özgür Özel ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmesinden sonra yazılanlara, konuşulanlara, yorumlara bakın. Boş koltuk tartışması kadar siyasetin normalleşmesine övgü çıkmadı ortaya.
Neden?
Çünkü güreşteki künde oyunundan başka numara bilmeyen beceriksiz pehlivanlar gibi, sadece karşıtlık üzerine kurulmuş bir siyaset dilleri var bu insanların.
Başka bir cümle kuramıyorlar, başka diskur üretemiyorlar, özeleştiri yapamıyorlar adil olamıyorlar.
Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyemedikleri için holiganlar gibi sadece slogan atıp, ezberden konuşmalar yapabiliyorlar.
Siyaset normalleştiğinde, militan tutumlar, hamasi söylemler sona erdiğinde, bu insanların topluma ya da ülkeye söyleyecekleri bir söz kalamayacak.
Bu yüzden normalleşmeye karşılar çünkü işsiz kalacaklar.
Fakat siyaset tıkandı, ülke yeterince gerildi, sistem işlemiyor, siyasetsizlik her yere hakim oldu. Ezberler bitti ve tekrarını millet şimdi tepkiyle karşılıyor.
10 ay içinde iki seçim yaptı bu ülke. Birinde muhalefet partilerini, diğerinde iktidar partilerini cezalandırdı millet.
Bunu anlayın artık, millet siyaset kurumuna tepkili, itirazı var, eleştirisi var. Yıllardır süregelen düzenden usanmış durumda. Karşıtlık yaratıp ötekini mahkum etmek, ayrıştırmak ve kendi tabanını hamasetle konsolide etmek eskimiş bir numara haline geldi.
Artık buraya kadar. Siyasette deniz bitti.
Yeni söz söylemek gerek, ezber bozmak gerek, sorun çözmek gerek, üretmek gerek.
Tüm bunları militan siyasetçilerle yapamazsınız.
Bunları ancak makul insanlarla yapabilirsiniz.
Şimdi onlara kulak verme zamanı, onların konuşma zamanı, onlara alan açma zamanı.
Bu insanları her yerde görebilirsiniz aslında. Siyasi partilerde, farklı fikirlere sahip her sosyal grupta, medyada, akademide, sanat dünyasında, hatta spor camiasında.
Bu insanların da cesaretle ortaya çıkması gerek artık.
Başka türlü sosyoloji normalleşmez, siyaset sakinleşmez, medya makul bir çizgiye gelmez.
Şimdi makul insanlar zamanı…